Osmanlı Macunu
Osmanlı Macunu
Osmanlı Macunu, (Mesir Macunu),Geleneksel Türk kültürünün eşsiz şifa kaynaklarından biri olan Osmanlı Macunu, halkın yararlanması için mesire alanlarında dağıtıldığı için "Mesir Macunu" adını almıştır, macun kelimesi köken itibarı ile Arapça "acn" kelimesinin Türkçeye uyarlanmış halidir, Türkçe de yoğurmak, kıvama getirmek olarak karşılık bulur. İnsan sağlığı konusunda eski tıp ilaçları çeşitle karışımlar ve macunlardan oluşurdu. Uzak Asya, Mısır ve Mezopotamya'da tıbbi ecza malzemesi olarak kullanıldığına dair tarihi bilgiler bulunmaktadır. Bu macunlar her hastalığa göre değişen oranlar da değişik karışımlardı. Anadolu coğrafyasında hastalıklara karşı koyacak en iyi macunlar Osmanlılar tebasının çoğunu oluşturan Türk eczacılar yapardı.Kırk çeşit baharattan meydana gelir, her yıl Manisa'da düzenlenen mesire şenliklerinde onbeş nisan da halka bedava dağıtılır. Macun yapımı Türklerde ayrı bir esnaf birimi idi. Evliya Çelebi'nin aktardığına göre 1650'li yıllar da İstanbul'da 300 macun dükkanı bulunmakta idi.
Osmanlı Macunu yapılışı,
Kanuni Sultan Süleyman Han, annesi Ayşe Hafsa Sultan hastalanınca zamanın hekimlerinden merkez efendiye annesini iyileştirecek bir ilaç yapmasını ister, esasen Yavuz Sultan Süleyman Han'ın eşini de iyileştiren macunu, Merkez Efendi'de Kırk bir çeşit şifalı baharatı karıştırarak tekrar elde eder, Ayşe Hafsa Sultan bu macunu kullanarak iyileşir. Bu durumdan çok hoşlanan Kanuni Sultan Süleyman halkın bu macundan istifade etmesi gerektiğini düşünür ve macunun dağıtımı için bahar aylarında şenlik düzenlenmesini emreder, daha sonra bu gün her yıl aynı günde, şenlikler nevruz kutlamaları ile başlar, Yüzyıllardır zengin kültürümüzün bir eseri olarak günümüze gelen mesir macunu şenlikleri geleneksel kıyafetler ile onbeş nisan da Manisa Sultan Camii minare ve kubbelerinden halka saçılarak dağıtılır, dağıtımdan daha fazla istifade etme için kullanılan ters şemsiyeler ilginç macun kapma taktiği olmuştur.
Osmanlı Macununun içindekiler,
Dar-ı fülfül, Çöpçün, Cörekotu, Hardal tohumu, Havlıcan, kokonat, beş base, Hindistan çiçeği, Kakule, Kalbarda, Karanfil, Kebabiye, Karabiber, Anason,Kimyon, Kişniş, Limon tuzu, İksir, Ma-i leziz, Çivit, Meyan balı, Portakal kabuğu, Revan kökü, Safran, Sakız, Sarı halile, Sinameki, Şamlı, Şaşlı, Resene, Tarçın, Tarçın çiçeği, Kırım tartar, Teke mersini, Tiryak, Ud-ül kahar, Vanilya, Yeni bahar, Zencefil, Zerde çöp, Zulumba. Hıyarşenbe,
Bunların hepsi su ilave edilerek karıştırılır macun kıvamına getirilir.
Osmanlı macununun faydaları,
- Kabakulak ve pnömori tedavisinde kullanılır,
- İştah açıcıdır,
- Mideyi yatıştırır,
- Öksürük kesici ve ağız kokusunu giderici özelliği vardır,
- Gaz söktürücü olarak kullanılır,
- Müsil olarak kullanılır,
- Bedeni ısıtır,
- Bedene güç verir,
- İdrar artırıcı olarak kullanılır,
- Mide ağrılarını dindirir,
- Solunum ve idrar yolları antiseptiği olarak kullanılır.
- Hormonları harekete geçirerek düzensiz çalışan organları kontrol eder,
- Yorgunluğu giderir,
- Sindirimi kolaylaştırır,
- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir,
- Çoçuk sahibi olamayanların vazgeçilmez macunudur.
Yorumlar
Yorum Gönder